6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Konsolide metin
Eğer devlet söz konusu hizmetten yararlanan Türk vatandaşlarınınharcamalarından vergi almak istiyorsa bunun yolu vergi kanunlarında değişiklikyapmaktır. Temsilci atama zorunluğu serbest ticaret ilkelerine aykırıolduğu gibi, amacı da sosyal medya üzerinde sansür sağlamak olduğuanlaşılmaktadır. Zira dünyada sosyal medya platformlarına en çok içerik çıkarmatalebi Türkiye’den gitmektedir. Bu platformlar şeffaflık ilkeleri gereğikendilerine gelen içerik çıkarma taleplerine ilişkin istatistikleriyayınlamaktadırlar. Platformlar kendi etik değerlendirmelerine göre nefretsöylemi, ırkçılık, terör tehdidi, şiddet savunuculuğu, tehdit, sövme, hakaretolarak gördükleri içerikleri çıkarmaktadırlar.
- Üyelerin görev sürelerinin bitiminden iki ay önce; üyeliklerde herhangi bir sebeple boşalma olması hâlinde, boşalma tarihinden veya boşalma tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise tatilin bitiminden itibaren bir ay içinde aynı usulle seçim yapılır.
- Bir özel şirkete kişilerin ifade ve haberleşme özgürlüklerinemüdahale yükümlülüğü öngören böyle bir düzenlemenin Birleşmiş Milletler İfadeÖzgürlüğü Özel Raportörü David Kaye tarafından Alman NetzDG yasasıyla ilgiliolarak dile getirdiği bütün sakıncaları içermektedir ve Anayasanın 22 ve 26.
- Söz konusu Anayasayaaykırılık, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde uygulanacak yaptırımaçısından da geçerlidir.
- (4) Hukuk, yayıncılık, yönetim ve finans ile iletişim teknolojileri alanlarında ihtiyaca göre sayıları beşi geçmemek üzere başkanlık müşaviri görevlendirilebilir.
Ayrıca Raportör çıkarılması isteneniçeriğin hukuka aykırılığının büyük ölçüde dile getirildiği bağlamla ilişkiliolduğunu ve platformların bu bağlamı değerlendirme pozisyonunda bulunmadığınadikkat çekmiştir. “Sosyal ağ” kavramının muğlaklığına da değinen raportör, bumuğlaklığın yasanın uygulanacağı platformlar açısından belirsizlik veöngörülemezlik doğurduğuna dikkat çekmiştir. Öngörülen cezaların yüksekliğininve inceleme sürelerinin kısalığının da platformları hukuka uygun içerikleriçıkarmaya yöneltebileceği uyarısında bulunmuştur. İdari otoritenin hukuka aykırı içeriğin çıkarılmadığı ya daerişime engellenmediği gerekçesiyle idari ceza verebilmesi için içeriğin hukukaaykırı olduğuna dair bir yargısal karar alma zorunluluğu getirilmiştir. Bumahkeme idari para cezasını inceleyecek olan mahkeme olacaktır. Almanya’datalep karşısında platformun kararı niye yerine getirmediğini savunması imkânı,bir başka deyişle silahların eşitliği hakkı tanınmıştır. Öngörülen bu müdahale pek çok yönden Anayasaya aykırıdır.Öncelikle maddede öngörülen müdahalenin hukuki niteliği belli değildir. Hukuksistematiği içinde herhangi bir yere oturmamaktadır. Zira öngörülen içerikçıkarma ve erişime engelleme uygulamaları koruma tedbiri olaraknitelendirilemez, çünkü ortada herhangi bir suç ve ceza soruşturması olmadığıgibi talep eden de savcılık değil, hakkının ihlal edildiğini ileri süren gerçekve tüzel kişilerdir.
Çocuk yayınlarının yayınlanma saatleri ve sürelerine yönelik istatistiksel veriler ile üretim yerine ilişkin bilgiler aylık dökümler hâlinde Üst Kurula bildirilir. (2) Yayın hizmetlerinin Üst Kurula bildirilen türde ve seçilen dilde yapılması zorunludur. Yayın türü talep üzerine Üst Kurulun izniyle değiştirilebilir. Yayın türünün değiştirilmesine ilişkin şartlar Üst Kurulca belirlenir. Lisans belgesinde belirtilen türe uygun yayın yapmayan kuruluş yayın lisansı şartlarını ihlâl etmiş sayılır. (3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca alınacak kararlar aleyhine açılacak iptal davaları doğrudan Danıştayda açılır. Danıştay bu davalara öncelikle bakar ve karara bağlar, yürütmeyi durdurma talepleri hakkında kırksekiz saat içerisinde karar verir. Dolayısıyla 5651 sayılı Kanun’un 9. Maddesi bağlamında kanunilik şartını taşımadığına yönelikMahkememiz çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.
Kuralın atıf yaptığı üçüncü fıkrada ise faaliyetleriniyurt dışından yürütenler bakımından, onların internet sayfalarındaki iletişimaraçları, alan adı, IP adresleri ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgilerüzerinden e-posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimyapılabileceği belirtilmektedir. Üçüncü fıkrada diğer iletişim araçları ileyapılabileceği belirtilen tebligatın neler olabileceği konusunda birbelirsizlik bulunmaktadır. Kural örneğin telefona mesaj göndererek veyatelefonla aranılıp kişiye sözlü olarak bildirimin yapılabilmesine imkan verirşekilde düzenlenmiştir. Maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun,Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya dabunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihteyürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğegireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetedeyayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.” denilmekte, 6216 sayılıKanun’un 66. Maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaksuretiyle Anayasa Mahkemesinin gerekli gördüğü hâllerde Resmî Gazete’deyayımlandığı günden başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi biryılı geçmemek üzere ayrıca kararlaştırabileceği belirtilmektedir.
Bu kapsamda yer sağlayıcı bakımından uygulanabilecek olantedbir erişimin engellenmesidir. Hukuka aykırı içeriğin çıkarılması esas olarakiçerik sağlayıcısının yükümlülüğü olup bu kapsamda erişim ve yer sağlayıcılarınyükümlülüğü ikincildir\. İlk bahsini yap ve oyunun adrenaliniyle keyif al paribahis\. Verilen idari tedbirniteliğindeki erişim engellenmesi veya içeriğin çıkarılması kararlarına karşıidari yargıda dava açılacak, uygun sonuç alınamaması halinde AnayasaMahkemesine bireysel başvuru yapılacaktır. Bu sürecin ortalama on yıla yakınbir süre alacağı öngörülebilir. Öncelikle Birliğin kuruluş amacı erişimin engellenmesikararlarının uygulanmasıdır ki bunu Birlik kendisi gerçekleştirecektir.Dolayısıyla erişimin engellenmesi kararlarının yer ve içerik sağlayıcılarabildiriminin Birliğin yükümlülüğü olarak düzenlenmesinin bir mantığı olmadığıgibi, bu bildirim halinde içerik ve yer sağlayıcıların yapabileceği bir şey deyoktur. Ancak itiraz haklarını kullanabilirler. Ayrıca bu bildirimin içerik,yer ve erişim sağlayıcılara nasıl ve hangi sırayla yapılacağı, içeriğin çıkarılmasıyükümlülüğünün hangi sırayla uygulanacağı belli olmadan aynı anda her üç kişiyebirden bildirim yapılması ve içeriğin kaldırılmaması halinde hangisine idaripara cezası verileceği konusunda da bir açıklık bulunmamaktadır. Bu belirsizlikkişilerin yükümlülükleri hakkında öngörülemezliğe neden olduğu gibi dört saatiçinde kararın uygulanmaması halinde adli para cezası verilmesi öngörüldüğündensuçların ve cezaların kanuniliği ilkesine de aykırılık söz konusudur. Bunedenle kural Anayasanın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devletiilkesine ve 38.
Değişiklik öncesinde bu suçlar bakımından soruşturma sırasındahâkim ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaaşamasında ise mahkeme tarafından erişimin engellenmesi koruma tedbiriverilebileceği öngörülmüştür. Getirilen değişiklikle erişimin engellenmesininyanında içeriğin çıkarılması kararı verilmesi de öngörülmüştür. (11) numaralı fıkrada ise sulh ceza hâkimininkararını maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerinegetirmeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumlularının, beş yüz gündenüç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altınaalınmıştır. Anılan fıkrada yer alan “…içerik, yer ve erişim sağlayıcılarınsorumluları,…” ibaresi de dava konusu diğer kuralı oluşturmaktadır. Diğer yandan ise 5651 sayılı Kanun’da düzenlenen söz konususorumluluğun kusursuz sorumluluk hali olduğu anlaşılmaktadır. Sorumlulukhukukunun temelinde neminem laedere (hukuka aykırı olarak kimseye zararvermeme) ilkesi bulunmaktadır. Zira sorumluluk hukukunun öncelikli amacı, builkeye aykırı davranılarak bir başkasına zarar verilmesi durumunda, zararınzarar görenden zarar verene aktarılmasıdır. Bir başka deyişle, zarar görensebep olduğu zararı karşılamakla yükümlüdür. Ancak zarar verenin sadece birzarara sebep olması yeterli değildir. Ayrıca, nulla indemnitas sine culpa(kusursuz tazminat olmaz) ilkesi gereğince zarar verenin kusuru daaranmaktadır.
O) Kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır. J) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez. I) Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz. H) Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz. E) Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez. C) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz. (1) Yayın hizmetlerinin alımı ve yeniden iletimi serbesttir.
(2) Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşun aynı yayın hizmetini uydu, kablo ve karasal gibi farklı ortamlardan değişiklik yapmaksızın eş zamanlı olarak iletmesi yeniden iletim olarak kabul edilmez. Maddeninuygulanması bağlamında sulh ceza hâkimliklerinin çelişmeli bir yargılama yapmadan,gecikilmeksizin ve hızlıca bertaraf edilme ihtiyacını ortaya koyamadan sonucavardıklarının anlaşıldığı ve çatışan haklar arasında adil bir denge gözetimininsağlanmasına ilişkin bir yaklaşımın tespit edilemediği vurgulanmıştır. Anılan Kanun’un genelgerekçesi, amaç ve kapsamını gösteren 1. Maddesi, internet ortamında yapılanyayınlara erişimin engellenmesi usullerini düzenleyen 8., 8/A, 9. Ve 9/Amaddeleri bir bütün hâlinde ele alınıp değerlendirildiğinde 9. Maddeyle ifadeözgürlüğüne getirilen sınırlamanın kapsamı, amacı, sınırları ve sınırlamaaracının hukuki niteliği, müdahalenin kanuniliği yönünden hukuki güvenlik vebelirlilik ölçütleri bağlamında birtakım tereddütlere yol açmaktadır (KeskinKalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. ve diğerleri, § 102). Kuralda yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya5651 sayılı Kanun’daki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcıhakkında Başkan tarafından yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına kadaridari para cezasının uygulanması öngörülmüştür. Kural, Kanun’daki yükümlülüklerini yerine getirmeyenyer sağlayıcı hakkında idari para cezası verilmesini öngörmek suretiyle teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir.